İslam dininin son
peygamberi Muhammed bin Abdullah,
Mekke dönemindeki peygamberliğinin 13 yılını insanları
Allah’a imana davet etmekle geçirdi. Onun bu dönemde devlet kurmak için herhangi bir düşüncesi yoktu. Asıl gayesi de bu değildi. Zaten şartlar da buna el vermiyordu. Ancak ikinci
Akabe Biatındaki Medine’den gelen kabilelerle yaptığı görüşmeler bu ortamı hazırladı. Diğer taraftan
Mekke’de
Müslümanlara yapılan baskı ve zulümler artınca Medine’ye
hicret başladı.
Muhammed hicret sonrası devlet kurma bazında Medine’de bir takım çalışmalara başladı. Medine’de meskûn kabilelerle yaptığı istişareler olumlu sonuç verince, yazılı bir anayasa hazırlayarak merkezî bir yönetim tesis etti. Bu yönetimin adı daha sonraki dönemlerde “Medine Şehir Devleti” veya “İlk
İslâm Devleti” gibi isimlerle adlandırılmıştır. Ortaklaşa oluşturulan anayasaya bakıldığı zaman, kurulan bu devletin bir hukuk devleti olduğu anlaşılmaktadır.