Kalkınma
kalkınma
KURDÎ: rabûngerî
gelişme, ilerleme, inkişaf etme kalkınış, kalkınma
KURDÎ: bipêşketin
gelişme, kalkınma
KURDÎ: geşedan
gelişme, kalkınma, kalkınış, inkişaf etme girişme , girişme , uğrama artırımlı olma, bereketli olma köşeyi dönme ,
KURDÎ: pêketin
Tüm hakları serbesttir
kalkınma
n.
reconstruction, development
kalkınma
development, progress, improvement, recovery
kalkınma
isim
1 . Kalkınmak işi:
"Yeni kurulan, hızla gelişmiş, kalkınma atılımlarını gerçekleştirmiş bir ülke."- N. Cumalı.
2 . İyileşme, şifa bulma:
"Görünen, bir daha kalkınması artık pek zor."- M. A. Ersoy.
kalkınma
hatten