Düşünce
Düşünce
Düşünce,
dünya modellerinin var oluşuna izin veren ve böylece etkin olarak onların amaçlarına, planlarına, sonlarına ve arzularına bağlı olan uğraştır. Kelimeler bilmeye,
sezgiye, bilince, idealarına ve imgeleme içeren benzer
kavramların ve
süreçlerine başvurur.
düşünce
KURDÎ: raman, ray.
KURDÎ: ray
KURDÎ: raman
KURDÎ: hizr
KURDÎ: boçûn
KURDÎ: hewan
düşünce, fikir ide ~ dan fikir vermek * vî fîlmî ramanên nû dan min bu film bana yeni fikirler verdi ~ li ser beyan kirin mütaalada bulunmak ~a bingehî ana düşünce ~a dînî dinî düşünce ~a olî dinî düşünce ~a paşvemayî geri düşünce ~a sabit sabit fikir ~a sereke ana düşünce, ana fikir ~a tewat , sabit fikir, saplantı ~a xwe aşkera kirin düşüncesini açıklamak ~a , xwe derbirin düşüncesini bildirmek, fikir vermek ~a , xwe gotin düşüncesini bildirmek, düşüncesini açmak, fikir vermek ~a , xwe kirin rê fikir yürütmek ~a zanistî bilimsel düşünce ~ek hatin , , düşüncedir almak ~ên xwe xweş darêtin eli kalem tutmak ,
KURDÎ: raman
düşünce, fikir tahmin ~ dan fikir vermek * vî fîlmî hizirên nû dan min bu film bana yeni fikirler verdi ~ kirin düşünmek ~ lê kirin düşünmek ~a dînî dinî düşünce ~a , kirin 1) düşünmek, akıl etmek , * min hizira ku wê muşterî ji qeysiyan re dernekeve kiribû kayısılara müşteri çıkmama ihtimalini düşünmüştüm 2) düşünmek , * tu hizira çûnê dikî? yola çıkmayı düşünüyor musun? ~a olî dinî düşünce ~a paşvemayî geri düşünce ~a sabit sabit fikir ~a tewat sabit fikir, saplantı ~a xwe aşkera kirin düşüncesini açıklamak ~a xwe gotin düşüncesini açmak ~ek hatin , 1) aklını bir fikir gelmek 2) , düşüncedir almak
KURDÎ: hizir
düşünce, fikir, görüş, mütalaa.
KURDÎ: raman
düşünce, sanı.
KURDÎ: hizr
görüş, düşünce, fikir , * bi raya min beni görüşüme göre * li gorî raya min görüşüme göre karar, söz, söz ve karar düzen gösterme ~ dan göstermek ~ dan , öyle uygun görmek ~a , li balê hebûn nezdinde değeri olmak ~a mala xwe kirin kendi evinin iç düzeniyle ilgilenmek ~a malê malxwe dizane evin iç düzenini ev reisi bilir ~ raya Xwedê ye Allah’ın dilediği olur ~ û şêwr söz ve karar ~ û tevdîr düzen ~ û tevdîr dan , düzenlemek ~ û tevdîra malê di destê pîrekê de ye evin iç düzeninde kadın sorumludur, yuvayı dişi kuş yapar ~a , pê neketin birini alâkadar etmemek ~a xwe gotin görüş bildirmek ~î , dan 1) , göstermek 2) , öğretmek ~î , kirin 1) , göstermek 2) , öğretmek
KURDÎ: ray
oy, rey, görüş, düşünce, fikir, mütalaa, kanaat
KURDÎ: ray
Tüm hakları serbesttir
düşünce
pref.
ideo
n.
sentiments, thinking, thought, belief, idea, opinion, mind, consideration, judgement [Brit.], judgment, apprehension, attitude, cogitation, conceit, counsel, fancy, remark, say so, sense, voice
adj.
thinking, reasoning
düşünce
فکر.
düşünce
"thought, consideration; idea, opinion; anxiety, worry, care"